Vejetaryenlik; çeşitli nedenlerle kırmızı et, balık, kümes hayvanları ve bazı durumlarda yumurta, süt ve süt ürünlerini tüketmemektir. Bu kişiler tahıl, sebze, meyve gibi bitkisel gıdalarla beslenmeyi tercih eder. Kişilerin vejetaryen beslenme şeklini tercih etmesinde dinsel ve ahlaki bir takım inanışlar etkili olabileceği gibi, bu şekilde beslenmenin daha sağlıklı olduğu düşüncesi de hakim olabilmektedir.
Evet, vejetaryen beslenmenin bir takım yararları olduğu doğrudur. Örneğin, hayvansal gıdalar yüksek oranda alındığında, içeriğindeki doymuş yağ ve kolesterol, kalp-damar hastalıkları için risk faktörü oluşturur. Dolayısıyla da, vejetaryen beslenmede bu gıdaların alınmıyor olması bu yönden avantaj sağlar. Ayrıca, sebze ve meyvelerde yüksek oranda bulunan bazı vitaminler de bu beslenme şeklinde bolca alınmış olur ve bir takım faydalar elde edilir.
Vejetaryen beslenen kişilerde böbrek taşları ve safra taşları oluşumu riski de daha düşüktür. Ayrıca, bu tip beslenme posadan (liften) zengindir. Posa oranı yüksek gıdalarla beslenme, şeker hastalığından korunma ve barsak fonksiyonları açısından da fayda sağlar. Ancak, tüm bunların yanı sıra vejetaryen beslenmenin bilinen pek çok zararı da mevcuttur. Örneğin bu kişilerde; D vitamini ve kalsiyumun yetersiz alımına bağlı kemik problemleri, protein ve aminoasitlerin yetersiz alımına bağlı kas ve eklem problemleri, demir ve B12 vitamininin eksikliğine bağlı anemi gibi dolaşım problemleri ve geri dönüşü olmayan ciddi sinir sistemi problemleri, homosistein seviyelerinin yükselmesine bağlı kalp-damar hastalıkları riskinde artış gibi ciddi sorunlar ortaya çıkabilmektedir.
Elbette ki vejetaryen beslenme şekli, bir uzman kontrolünde sürdürüldüğünde oluşabilecek sağlık sorunlarının önlenmesi mümkündür. Ancak pek çok vejetaryen böyle bir desteğe başvurmamaktadır. Bu yüzden, bu beslenme şeklinin daha sağlıklı olduğu düşüncesiyle tercih edenlerin tekrar düşünmesinde fayda vardır.
Kırmızı Et Yemeli mi Yememeli mi?
Amerika, Almanya ve İngiltere'de yapılan araştırmalarda vejetaryenlerin et yiyenlere göre yüzde 40 daha az kansere yakalandıkları bildirilmiştir. Harvard Tıp Fakültesi çalışmalarında ise düzenli olarak et yiyenlerin nadiren et yiyenlere göre kolon kanserine yakalanma riskinin iki kat daha fazla olduğu tespit edilmiştir. Bu konuya ait fazlaca hipotez olsa da konu aslında tüketim miktarı ve pişirme yöntemiyle ilgilidir.
Amerika Kanser Derneği yaptığı bir açıklamada, aşırı miktarda et tüketimi ve bunun yanında yetersiz meyve ve sebze tüketiminin, mide kanseri ve benzeri rahatsızlıkların oluşmasında önemli rol oynadığını belirtmiştir. Bu sebeple etle birlikte bol sebze tüketimi önemlidir. Her besin maddesinin olduğu gibi kırmızı etin de fazla tüketilmesi sağlığımızı olumsuz etkiler, buna karşın hiç tüketmemek de sağlık sorunlarına sebep olabilir. Çünkü kırmızı et protein bakımından oldukça zengin bir besin kaynağıdır.
Kırmızı etin önemi yadsınamaz. Kırmızı etin çok kaliteli hayvansal kaynaklı bir protein kaynağı olmasının yanı sıra demir, B12 vitamini açısından da oldukça önemli bir besindir. Protein, vücuttaki dokuların gelişmesi, yeni dokuların oluşması ve hasar gören dokuların tamiri için gereklidir. Ayrıca ette yüksek miktarda, kırmızı kan hücreleri için çok gerekli olan B12 vitamini, yanı sıra deri sağlığı ve yeni hücrelerin yapılanması için çinko bulunur. Kansızlık problemi için özellikle kadınların kırmızı et tüketimine özen göstermeleri gerekir. Çünkü kırmızı ette yüksek miktarda demir bulunur.
- Bir yetişkin günde ortalama 150 gram et veya tavuk veya balık tüketmelidir.
- Haftada 2-3 defa kırmızı et tüketebilir.
- Eğer kırmızı et az yağlı tercih ediliyorsa ve ızgara, haşlama, fırında pişirme gibi sağlıklı yöntemlerle hazırlanıyorsa, yanında zeytinyağlı sebze yemeği veya salata gibi bir lif kaynağı varsa haftada üç yerine her gün bir öğün de tercih edilebilir.
Sağlık açısından daha faydalı olduğu düşüncesiyle vejetaryen beslenmeyi tercih edenlerin, bu beslenme şeklini tavsiye edenlerin, konuyu derinlemesine araştırıp yeniden değerlendirmesinde fayda vardır. Evet, ette yüksek oranda bulunan doymuş yağ ve kolesterolün bir takım zararları mevcuttur. Ancak aşırı tüketilmediği takdirde, hayvansal gıdaların pek çok yararı olduğu da bir gerçektir. Ayrıca, vejetaryen beslenmenin kanser riskini artırdığı veya azalttığı kesin olarak ortaya konulmuş değildir.
Dünya Sağlık Örgütü: İşlenmiş etler kanserojen maddedir.
İşlenmiş et, kırmızı etin ömrünü uzatmak veya tadını değiştirmek amacıyla tütsüleyerek, kurutarak ya da tuz ve koruyucu maddeler ekleyerek niteliğinin değiştirilmesi anlamına gelmektedir. Kanser tehlikesini artıran unsurların da, bu eklenen maddeler olduğuna dikkat çekilmiştir.
Avrupa'da yarım milyon insan üzerinde yıllarca süren tıbbi incelemelerde, günde 160 gram ve üstü işlenmiş et ürünü tüketenlerin % 44'ünün 12 yıllık takip süresi sonunda öldüğü görüldü.Günde 50 gram işlenmiş et ürünü tüketenlerin dahi pankreas kanserine yakalanma oranı yüzde 20 artmaktadır. İşlenmiş et ve et ürünlerinde oluşan sodyum nitrit adlı kimyasal madde proteinlerde bulunan aminoasitlerle kimyasal tepkimeye ve açığa kanserojen maddelerin çıkmasına sebep olmaktadır. Yine İşlenmiş et ürünlerinin bağırsak kanseri riskini önemli ölçüde arttırdığına dair çalışmalar vardır. Kalp ve Damar sağlığı açısından düşünülürse sağlıklı insanların dahi kalp ve damar hastalığına yakalanmalarına neden olabilir.
İşlenmiş et ürünleri için yukarıda belirtilen risklerden daha tehlikeli olan bir diğer durum ise sahte, merdiven altı ürünlerdir. Öyle ki bazı işlenmiş et ürünlerinin kilogram fiyatı, taze etin yarısından daha azdır. Bu durumda böylesi ürünlerin içeriğinde ne olduğu oldukça kuşkulandırıcıdır.
Yeterli ve Dengeli Beslenmenin Önemi
Beslenme; büyüme, yaşamın sürdürülmesi ve sağlığın korunması için besinlerin organizmaya alınmasıdır. Beslenme, kalıtım ve çevre koşulları ise insan sağlığını etkileyen önemli etmenlerdir. İyi dengelenmiş vejetaryen diyetleri normal büyüme ve gelişimi sağlayabildiği gibi; kalp-damar sağlığı, kanser, diyabet, tansiyon gibi birçok hastalığa olumlu etkide de bulunabilmektedir. Ancak vejetaryen beslenme diyeti, uzmanların önerilerine göre eksik olarak organizmaya alınan protein, kalsiyum, demir, çinko, B12 vitamini, D vitamini, yağ asitleri ve iyot bileşenlerine göre sağlık açısından sorun yaratmayacak şekilde planlanmalıdır. Çünkü yanlış beslenme vücut direncini azalttığı gibi hastalıklara yakalanma olasılığını artırmakta ve hastalıklar daha ağır seyretmektedir.
Sağlıkla kalın.