Deprem Sonrası Görülebilen Salgın Hastalıklar

blog-image

Deprem ülkesinde yaşıyor olduğumuzu bize her an hatırlatan depremler, gündemimizi ve hayatımızı meşgul etmeye devam ediyor. Kahramanmaraş yaşanan ve çevredeki illeri de etkisi altına alan deprem felaketinin yaralarını sarmaya çabalarken, yeni yaraların oluşmaması için dikkat kesiliyoruz. 

Ülkece dikkat kesilmemiz gereken konuların başında salgın hastalıklar geliyor. Henüz Covid 19 ve varyantları hayatımızda hala varlığını sürdürürken üzerine yaşadığımız deprem felaketi ve yankıları korkularımızı tetikliyor. Özellikle deprem gibi doğal afetlerin neticesinde oluşan salgın hastalıklar, en az deprem kadar yıkıcı olabiliyor ve can sağlığı için büyük bir tehdit unsuru oluşturuyor. Peki deprem sonrası hangi salgın hastalıklara dikkat etmek gerekli? Yazımızda detaylandıralım…

Deprem Sonrası Salgın Riskine Dikkat!

Uzmanlar uyarıyor ancak yaşam koşullarının çetinliği bazı hastalıkların önüne geçemiyor! Koronavirüsü telaffuz etmeye devam ettiğimiz şu günlerde, yeni salgınlardan korunmak için kendimize daha çok dikkat etmemiz gerekiyor. Deprem sonrası tetiklenen ve büyük bir hızla yayılma riski taşıyan salgın hastalıklardan birkaçını sizin için kaleme aldık.

Covid 19 Riski Hala Can Yakıyor!

Deprem sebebiyle kurulan çadırkentlerde kalabalık bir yaşam sürüyor; kış mevsiminde olmamız sebebiyle de özellikle ısınmak için insanlar bir arada yaşam mücadelesi veriyor. Bir arada olmak covid 19 riskini de beraberinde getiriyor. Grip ya da soğuk algınlığı gibi seyreden ancak covid 19 olan pek çok vaka olabilir. Vücut direncinin zayıflaması ya da bağışıklık sisteminin sekteye uğramasıyla koronavirüs gerçeği hayatımızdaki konumunu koruyor. 

Depremzedelerin koronavirüse ya da grip türevi hastalıklara yakalanmaması için kalabalık ortamlarda maske kullanması riskleri düşürür. Ellerin düzenli olarak yıkanması, mevcut su kıtlığının içinde ne kadar mümkün olur tartışılır ancak hijyene mümkün olduğunca dikkat etmekte yarar var. Yanı sıra kalabalık çadırların sık sık havalandırması da bir çözüm olabilir zira hava sirkülasyonu her salgın için çok önemlidir.

Açık Yaralar Enfeksiyonu Yayabilir

Depremden kurtulan kişilerin yalnızca ruhsal değil fiziksel de yaraları olduğu gerçeğini unutmamak gerekir. Bu yaralar enfeksiyon riskini tetikleyebilir. Hijyenik olmayan ortam, açık yaraların kolayca enfeksiyon kapmasına yol açabilir. Bu enfeksiyonlar başta çok ciddi gibi durmasa da ilerleyen aşamalarda uzuv ya da can kaybına kadar ilerleyebilir. Mümkünse pansumanların steril bir şekilde gerçekleştirilmesi ve uzman desteği bu noktada çok önemlidir. Yaralardaki enfeksiyonlar asla göz ardı edilmemeli ve gereken önem gösterilmelidir.

Hayvan Kaynaklı Bakteriler Hayatı Tehdit Edebilir

Deprem yalnızca insanları değil hayvanları da vurdu. Hayvanlardan geçen bazı bakteriler insan sağlığını tehdit edebilir. Bakteriler kendini ateş, titreme, baş ağrısı, kas ağrısı ya da kusma olarak belli eder ve bir süreç ilerler. Belirtilerin seyri hafiflese bile bakterinin vücudu terk etmesi zaman alacaktır ve mutlaka tedavi gerektirir. Zamanında tedavi edilmeyen hastalıklar bir süre sonra organlarda işlev bozukluklarını tetikleyebilir ve ciddi sonuçlar doğurabilir. Bakterilerin hangi yollarla geçeceği değişkenlik gösterebilir ancak temas en riskli faktördür. Bu nedenle hayvanlarla teması minimuma indirmeli özellikle açık yara varsa hayvanlardan uzak durulmalıdır. Onları korumanın tek yolu temasa geçmek değildir; uzaktan mama ve su ihtiyaçlarını yine karşılayabilir ve ardından ellerinizi iyice yıkayabilirsiniz. Bu sayede onları ihmal etmeden, kendi sağlığınızı da korumuş olursunuz.

Zehirli İshal 

Deprem sonrası özellikle ishal vakalarında ciddi artış gözlemlenebilir. Bu artışın ciddi bir kısmı zehirli ishal kaynaklı olabilir. Rotavirüs olarak da bilinen bu ishal türüne sıklıkla rastlamak mümkündür. Korunmak için her hastalıkta olduğu gibi zehirli ishalde de hijyene maksimum dikkat etmek gerekir. Su ve sabunla ellerin düzenli olarak yıkanması, bu hastalığı önlemede etkili olacaktır.

Kuduz Mikrobunu Hiçe Saymayın!

Kuduz nadir rastlanan bir durum olsa da vücutta beyin ve sinirlere ciddi zarar veren bir hastalıktır. Kuduz mikrobunu taşıyan bir hayvan tarafından ısırılma neticesine insana da bulaşabilir. Yalnızca köpek değil kedi ve farelerden de kuduz mikrobu bulaşabilir. Deprem sonrasında açlıkla karşı karşıya gelen hayvanlar ölen canlıları yemeğe çalışabilir ve bu sayede tükürük yoluyla da pek çok hastalık yayılabilir. Evet, ülkemizde çok sık rastlanan bir durum değildir belki ancak konu deprem sonrası yaşanan kaos olunca bu olasılıkları da konuşmak gerekir.

Kolera İnsan Sağlığını  Tehdit Ediyor!

Dünya Sağlık Örgütü'ne göre her yıl milyona yakın kolera vakasına rastlıyoruz. Bu vakaların birçoğu ne yazık ki ölümle sonuçlanabiliyor. Hafif ve belirtisiz ilerleyebilen kolera tedavi edilmediği takdirde insan sağlığı için büyük bir tehdit unsuru. 
Özellikle kalabalık gruplar içinde oldukça hızlı bir şekilde yayılıyor. Bakteri vücuda girdikten kısa bir süre sonra kendini hemen belli etmeye başlıyor. En belirgin semptomu ise şiddetli seyreden ishaldir.

Göçüklerdeki Gizli Tehlike: Asbest!

Asbest, solunumla ve kirlenen suyla vücuda giren tehlikeli bir oluşumdur. Uzun vadede kansere yol açabilir ve sindirim sistemine, akciğere ve akciğer zarına büyük hasar verebilir. Asbest, yüksek sıcaklıklara dayanıklı olması sebebiyle aslında mucize maden olarak da anılır. Ancak aynı zamanda en büyük kanserojen maddelerden biri olarak kabul edilir. Kirlenen sular ve solunum yoluyla vücuda giren asbest'in uzun vadede kişiyi kanser ile karşı karşıya getirmesi büyük bir olasılıktır.

Depremlerle birlikte açığa çıkan asbest, insan sağlığını ciddi boyutta tehdit eder. Bu tehdidi önlemenin en etkili yollarından biri enkaz kalıntılarını gelişi güzel bırakmamak ve döküleceği alanı membranla kaplamaktır. Yanı sıra enkaz kalıntılarını tarım alanlarının dışında tutmak da önemlidir. Enkaz kaldırma çalışmaları sırasında çok titiz ve planlı davranılmalı ve çalışanların mutlaka özel tulumlar ve maskelerle kendilerini korumaları önemlidir.

Tetanos Hala Risk Faktörüdür!

Tetanos (tetanoz olarak da bilinir) doğada toprak, gübre dahil hemen her yerde bulunan bir enfeksiyon türüdür. Bu bakteri özellikle boyun ve çene kaslarında şiddetli kasılmalarla kendini belli eder. Hatta bu kasılmalar sebebiyle hasta ağzını açmakta zorlanır bu nedenle tetanos halk arasında “kazıklı humma” olarak da adlandırılır.

Tetanos hastalığı insandan insana bulaşmaz ancak bakteri toz, toprak ya da hayvan dışkıları ile bulaşabilir. Tedavi edilmezse ölümcül sonuçlar doğurabilir. Tetanos aşısı, hastalıktan korunmadan etkili bir yöntemdir. Deprem sonrası oluşan yaralar her türlü mikroba açıktır bu nedenle mutlaka uzman hekim kontrolünde doğru ve etkili bir tedavi uygulanmalıdır.

Hepatit A Vakası!

Hepatit A hastalığı, Hepatit A virüsünün neden olduğu bir hastalık türüdür. Özellikle karaciğer üzerinde etkilidir. Dışkı yoluyla yayılır bu nedenle temiz olmayan her su kaynağında hepatit a riski bulunur. Yanı sıra kirli sularla yıkanan gıdalar da virüs tehdidi altında yer alır.

Hepatit A'dan korunmanın en etkili yolu hijyendir. Yanı sıra bebeklik döneminde yapılan Hepatit A aşısı da korunma yöntemlerindendir. Şunu unutmamak gerekir ki Hepatit A ellerimizden, sulardan, gıdalardan ve her türlü eşyadan bulaşabilir. Özellikle kalabalık yaşanması gereken ortamlarda hijyenin maksimum seviyeye çıkması ve ellerin sıklıkla yıkanması, virüsün yayılımını önlemeden etkili olacaktır.

Basilli Dizanteri Ölüm Saçıyor!

Basilli dizanteri, akut bir gastrointestinal enfeksiyondur. Su kaynakları ve gıdalarla toplumda hızla yayılabilir. Mikrobun ağız yoluyla alınmasının ardından hastalık kısa sürede kendini belli eder. Birkaç gün sürdüğü gibi haftalarca da sürebilir.

Özellikle ishal, baş ağrısı, bulantı, kusma, yüksek ateş, karın ağrısı gibi belirtileri olabilir.Basilli dizanteri için ne yazık ki bir aşı yoktur ancak alacağımız önlemlerle hastalıktan korunmak mümkündür. Bunun için alabileceğimiz en büyük önlem özellikle su ve gıdalarda hijyeni kurallarını uygulamaktır.

En Tehlikeli Cilt Hastalıklarından Biri: Uyuz!

Uyuz, bulaşıcı ve oldukça tehlikeli bir deri hastalığıdır. Gözle görülmesi pek de mümkün olmayan bir akarın yol açtığı bir hastalıktır. Şiddetli kaşıntı ilk belirtilerden biridir; tedavi edilmediği takdirde ciltte yaralara ve enfeksiyonlara yol açabilen ciddi bir klinik tablodur.

Uyuz mikrobunun bulaşması çok basittir; okul, hastane ve benzeri yerlerde sıkça rastlanır. Özellikle kalabalık ortamlarda bir arada yaşayan insanlar arasında çok daha hızlı yayılır. Ten temasıyla bulaşabildiği gibi yatak, çarşaf ya da havlu gibi eşyalar aracılığıyla da taşınabilir. Hastalık, krem ve losyonlarla hekim kontrolünde tedavi edilebilir. Buradaki kilit nokta tedavinin yarıda kesilmemesi ve hekimin verdiği bilgi ve önerilere harfiyen uyulmasıdır.

Deprem Sonrası Görülen Salgın Hastalıklar Nasıl Önlenir?

Deprem sonrası salgın hastalıkları önlemenin en etkili yollarından biri mevcut ortamı maksimum düzeyde hijyen seviyesine getirmektir. Hijyenik yaşam koşulları, pek çok hastalığın önlenmesinde etkili olacaktır. Deprem sonrası görülen salgın hastalıkları önlemenin birkaç yolunu aşağıda sıralayalım.

  • Uluslararası yönetmeliklere uygun olarak deprem bölgesine temiz su, gıda, tuvalet, temizlik malzemeleri tedarik edilmelidir.
  • Sebze ve meyveler iyice yıkandıktan sonra tüketilmelidir.
  • Yemek kapları ve bardaklar başta olmak üzere ortak kullanımdaki her malzeme iyice yıkanmalı
  • Sabun ve tuvalet kâğıdının daima tedarik edilmesi
  • Kişisel hijyenin daima sağlanması ve ellerin sıklıkla yıkanması
  • Olası bir hastalık ihtimalinde öksürürken ve hapşırırken ağızın kapanması
  • Kalabalık ortamlarda maske-mesafe-hijyen üçlüsüne dikkat gösterilmesi
  • Bazı durumlarda eldiven takılması ve özellikle yüzeylere temas ettikten sonra ellerin hızlı bir şekilde dezenfekte edilmesi.
     

Önemli Not: Bu içerik yalnızca bilgi amaçlıdır; herhangi bir tavsiye ya da tedavi önermez. Olası sağlık sorunlarını önlemek ve yanlış tedavilerden kaçınmak için en doğru bilgiyi mutlaka doktorunuzdan alınız.

Yayımlanma Tarihi: 17 Mart 2023 Cuma

Güncellenme Tarihi: 4 Mayıs 2023 Perşembe

Bu makale size yardımcı oldu mu?

Bildiriminiz için teşekkür ederiz.

Geri bildiriminiz bizim için önemli. Size daha iyi bir deneyim sunmamız için lütfen görüşlerinizi yazınız.

Bunlar da ilgilinizi çekebilir

Acil Durumda Ne Yapmalıyız?

Acil Durumda Ne Yapmalıyız?

Acil servisi ne zaman aramalıyız, acil durum da beklerken neler yapmalıyız, kendimizi na...
Sağlık
9 Ocak, Salı
Tümünü oku
İş Stresi Nedir? İş Stresi Belirtileri ve Tedavisi

İş Stresi Nedir? İş Stresi Belirtileri ve Tedavisi

İş yerinde fazla mesai yapıyor ve stresli bir ortamda mı çalışıyorsunuz? Bu durum sağlığ...
Sağlık
12 Ocak, Cuma
Tümünü oku
Bebeklerin En Sık Yaşadığı 9 Sağlık Sorunu

Bebeklerin En Sık Yaşadığı 9 Sağlık Sorunu

Bebekler iki haftalık olana kadar yeni doğan bebek olarak adlandırılır. Yeni doğan bebek...
Sağlık
15 Ocak, Pazartesi
Tümünü oku

Tüm sağlık sigortası tekliflerini karşılaştırın

İhtiyacınıza ve bütçenize en uygun sağlık sigortasını kolayca bulun.

Listele
write-us-icon

Bize yazın

Danışmanlarımızla yazışın, uzman desteğimizden yararlanın.

tamamlayicisaglik@gencsigorta.com
urgent-icon

Acil mi? Bizi arayın

Çalışma saatlerimiz hafta içi 09:00 - 18:00

(0216) 368 45 45
call-icon

Sizi arayalım

Numaranızı bırakın uzman danışmanlarımız en kısa sürede sizi arasın.

Numaranızı bırakın