Halk arasında gül hastalığı olarak bilinen rozasea ya da roza; kızarıklık, kaşıntı ya da akneyi andıran küçük kırmızı noktalarla kendini belli eden bir cilt hastalığıdır. Roza, bugün hemen her yaşta görülebilen ve tedavi edilmediği takdirde kronik seyreden bir sağlık sorunudur.
Stres, anksiyete ya da depresyon gibi yol arkadaşları olan roza hastalığı, kişide yalnızca cilt hassasiyetine yol açmakla kalmaz aynı zamanda dış görünüm olarak da ciddi sorunlara yol açabilir.
Bu yazımızda rozasea hakkında pek çok bilinmeyeni mercek altına alıyoruz. Önce hastalığı yakından tanıyalım ve ardından çözüm yollarına birlikte göz atalım.
Hamilelikte Cilt Kızarıklığı başlıklı yazımızı da okumanızı tavsiye ederiz.
Gül Hastalığı Nedir?
Yukarıda kısaca değindiğimiz üzere kızarıklık, batma, yanma gibi hislerle karakterize olan bir cilt hastalığıdır. Rozalı ciltler için en büyük tehdit özellikle yaz aylarında oluşur. Güneş ışınları ve roza arasında ciddi bir tetiklenme vardır ve özellikle yaz aylarında bu etkileşim oldukça sıkıntılı sorunlara yol açar.
Gül hastalığı, tedavi edilebilen ancak ne yazık ki tamamen yok edilemeyen bir hastalıktır. Karaciğerle ilintili olarak geliştiği düşünülse de herkeste benzer etkileri oluşturmaz; karaciğer ile alakalı bir sorunu olmadığı halde roza şikâyeti olan hastalar da mevcuttur diğer bir deyişle. Gül hastalığı kendini dış görünüş olarak fazlasıyla belli eden bir cilt hastalığıdır. Belli başlı belirtilerini aşağıda sıralayalım.
Kalıtsal Hastalıklar başlıklı yazımız da ilginizi çekebilir.
Rozasea Belirtileri Nelerdir?
Rozasea, çeşitli aşamaları olan bir cilt sorunudur. Kimi zaman atak şeklinde gelir ve bir süre bu atak devam eder. Sonra sakinleşir ancak yeniden ortaya çıkması an meselesidir. Baharatı, güneşi, stresi çok seven roza için her an cilt tetiktedir diyebiliriz. Gül hastalığının belirtilerinden birkaçını aşağıda paylaşalım.
- Kronik hale gelen kızarıklık
- Güneş yanığını andıran bir cilt görüntüsü
- Sivilceye benzeyen küçük kırmızı kabarcıklar
- Cilt yüzeyinde içi irin dolu şişlikler
- İnce ve kırmızı çizgiler şeklinde cilt üzerinde görülen damarlı yapı
- Yüz bölgesinde yanma ve batma hissi
- Cildin sürekli kaşınması
- Çok kuru ve pürüzlü yapıda bir cilt yüzeyi
- Derinin kalınlaşması
- Zaman zaman gözlerde kızarma ve sulanma
- Aynı şekilde gözlerde bazı atak dönemlerinde arpacık çıkması
- Roza, her ne kadar cilt hastalığı olsa da gözde de birtakım tahrişlere yol açabilir örneğin kızarma ya da sulanma gözlemlenebilir.
Gül Hastalığı Neden Olur?
Gül hastalığının temel nedeni bilinmiyor olsa da altta yatan pek çok şüphenin varlığı da aşikardır. Bunların başında elbette güneş gelir. Güneşin zararları, kendini birçok cilt hastalığı ile belli ediyor. İçlerinde belki de en sık rastlananı roza. Roza ve güneş arasındaki bağlantı, kişinin güneşten maksimum zarar görmesine yol açıyor. Güneşin yanı sıra gül hastalığı nedenlerinden birkaçı:
- Aşırı stresli yaşam tarzı
- Yanlış cilt ürünleriyle yapılan cilt bakımları
- Sıcak ve bol baharatlı ürünlerin tüketilmesi
- Yoğun bir şekilde egzersiz yapmak (özellikle roza atağı sebeplerindendir)
- Alkol ve sigara tüketimi
- Hormonal birtakım değişimler
- Genetik faktörler, aile bireylerinden birinde roza varlığı
- Domates, narenciye, tarçın ya da çikolata gibi gıdaların fazla tüketilmesi
- Cilt yüzeyindeki maytlar
- Makyaj malzemelerinin içerikleri
- Cildin her sabah ve akşam düzenli olarak doğru ürünlerle temizlenmemesi
- Sauna ya da hamam gibi sıcak ortamlarda bulunmak (önemli atak sebeplerindendir)
- Bazı ilaçların yan etkileri
- Birtakım mide sorunlarının ciltte roza olarak kendini belli etmesi
Roza Hastalığı Olanlar Nelere Dikkat Etmeli?
Rozasealı ciltlerin ya da diğer bir deyişle gül hastalığı olan kişilerin en dikkat etmesi gereken şeylerin başında yukarıda da kısaca değindiğimiz üzere güneş ışınları gelir. Yaz ya da kış fark etmeksizin güneş kremi kullanmak atakları önlemede etkili yöntemlerdendir.
Güneş kremi yalnızca yaz aylarında kullanılmaz. Kış mevsiminde de güneşten sızan birtakım ışınlar ciltte hassasiyete yol açar. Bu nedenle yalnızca güneşe çıkmadan önce değil her mevsim güneş koruyucu kullanmak önemlidir. Gül hastalığının güneş alerjisi ile de yakın bir bağı vardır; gül hastalığı olan kişilerde birtakım güneş alerjileri de gelişebilir. Bu nedenle rozalı ciltlerin alacağı ilk önlem cilt yapılarına uygun bir güneş kremi kullanmaktır.
Rozasea ve beslenme arasında da önemli bir iletişimden söz etmek mümkündür. Roza baharatlı ürünleri çok sever, en ufak bir baharatta bile cildinizde hemen roza atağı gelişebilir. Yanı sıra sıcak çay, çorba ve benzeri gibi ürünlerin tüketilmesi, alkol alımı, sigara kullanımı da roza ataklarını tetikleyecektir. Bu nedenle tükettiğiniz ürünlerin “ılık” olması önemlidir. Ayrıca düzenli beslenme ve vitamin ve mineral bakımından zengin bir rutinin benimsenmesi de önemlidir.
Rozasea portakal- greyfurt -mandalina gibi narenciye gıdalardan etkilenebilir. Özellikle portakal ve domates gibi ürünler, rozayı tetikleyebilir. Bu nedenle beslenme rutininde narenciye kullanımına dikkat etmek önemli olan bir diğer detaydır.
Gül Hastalığı Çeşitleri
Ciltte gül hastalığı, kişinin yaşam kalitesini düşüren unsurlardandır zira kıpkırmızı bir yanak çevresi ile dolaşmak oldukça yıpratıcı olabilir. Gül hastalığının pek çok çeşidi bulunur, bunlardan birkaçı;
- Fimatöz Rozasea: Genellikle erkeklerin mustarip olduğu bir türdür. Burun, çene, alın ve hatta kulak bölgesinde yağlanmayı arttırır. Çok sık rastlanan bir rozasea türü değildir.
- Eritematotelenjiektazik Rozasea: En yaygın görülen gül hastalıklarındandır. Kırmızı renkli damar çatlaklarına yol açar ve yanakta sürekli bir kızarıklığa sebep olur.
- Papülopüstüler Rozasea: Akneyle sıklıkla karıştırılan bir türdür hatta gül aknesi olarak da düşünülebilir. Ciltte kızarıklığa ve kabarmalara yol açar; akne gibi durur ancak temelinde rozaseadır.
- Granülomatöz Rozasea: Kabartı şeklinde kendini belli eder. Başka cilt hastalıklarıyla zaman zaman karıştırılabilir. Ciltte küçük kabartılar meydana gelir, bu kabartılar oldukça ufak boyutta ancak sert bir yapıda olur.
- Rozasenin Oftalmik: Kirpik diplerinin kaşınması ve iltihaplanmasıyla karakterize olan bir rozasea çeşididir. Diğer türlerin aksine kendini kirpik dibinde belli eder.
Kantaron Yağı Gül Hastalığına İyi Gelir mi?
Sarı kantaron yağının pek çok faydası bulunur özellikle cilt üzerinde oldukça etkilidir. Ancak rozasea üzerinde bir etkisi tıbben kanıtlanmamıştır. Rozalı ciltler oldukça hassas ve alerjik yapıda olur bu nedenle kantaron yağı ve benzeri yağları kullanmak ciltte birtakım sorunlara yol açabilir.
Gül Hastalığı Kaşıntı Yapar mı?
Gül hastalığı ciltte birtakım tepkimelere yol açar, bunlardan biri de kaşıntılardır. Cilt gerilebilir, kuruyabilir ve beraberinde kaşıntı ve gerginlik oluşabilir.
Gül Hastalığına Sülük İyi Gelir mi?
Madalyon hastalığı olarak da bilinen gül hastalığı için pek çok çözüm yolu araştırması vardır. Eski çağlardan beri süre gelen sülük tedavisi de bunlardan biridir. Ancak sülük tedavisi gibi tedaviler rozasea için faydadan çok zarar getirebilir. Rozalı cilt, hassas cilttir; sülük tedavisi gibi yöntemler hassas cilde daha çok zarar verebilir. Rozasea tedavisi için rehberiniz daima hekiminiz olmalıdır.
Gül Hastalığı Tekrarlar mı?
Gül hastalığı tedavisi ile kişinin şikayetlerini azaltmak mümkündür ancak hastalığın tamamen geçmesi pek söz konusu olmayacaktır. Şiddetine ve çeşidine bağlı olarak ilerleyen zamanlarda gül hastalığının tekrar etme riski yüksektir.
Gül Hastalığı Tehlikeli mi?
Her hastalıkta olduğu gibi madalyon hastalığında da birtakım risklerden söz etmek mümkündür. Tedavi edilmeyen gül hastalığı tehlikeli sonuçlara ulaşabilir ancak tedavi ile kontrol altında tutulursa çok ciddi sağlık sorunlarına yol açmayacaktır.
Gül Hastalığı Göze Vurur mu?
Madalyon hastalığı, bazı hastalarda gözlerde hassasiyet oluşturabilir. Örneğin gözde sulanma olabilir ya da kanlanma tarzında birtakım sorunlar görülebilir. Yanı sıra göz kapaklarında kızarıklık ve şişkinlik de oluşabilir. Direkt olarak göz fonksiyonlarına etki etmese de nadiren görme sorunlarına da yol açabilir.
Gül Hastalığı Geçer mi?
Etkili ve doğru bir tedavi protokolü ile madalyon hastalığının seyri yavaşlatılabilir ya da kişinin mevcut şikayetlerinin azalması sağlanabilir. Ancak tamamen geçmesi pek mümkün olmayacaktır. Gelişen teknoloji ile bu sorun kontrol altında tutulabilir ve fakat tamamen yok olması güçtür.
Gül Hastalığı Tedavisi Nasıl Yapılır? Gül Hastalığı Nasıl Geçer?
Gül hastalığının tedavisi için farklı kanallardan yararlanmak mümkündür; bunlar kimi zaman kremler olabildiği gibi kimi zaman lazer tedavileri olabilir. Genel olarak ele alacak olursak aşağıda sıraladıklarımız roza tedavisinde etkili olan yöntemlerdendir.
- Topikal Tedavi: Cilt yüzeyine uygulanan topikal ilaç tedavisi ile rozanın ilerlemesi durdurulabilir. Bu tip tedaviler genellikle hafif ve orta düzeyde rozalı ciltler içindir. İçinde brimonidin ya da oksimetazolin içeren kremler yardımıyla ciltteki damarların büzüşmesi sağlanabilir bu sayede roza şikayetlerinde gerileme olabilir.
- İlaç Tedavisi: İlgili hekim kimi zaman birtakım ilaçlarla roza ataklarını hafifletmeye gayret edebilir. Bazı roza tiplerinde akne tedavisi için kullanılan ilaçlardan bahsetmek mümkündür çünkü rozasea aynı zamanda sivilceye de yol açabilir. Doktor, antibiyotik reçete edebilir ancak bu tip ilaçların da yan etkileri olabilir.
- Lazer Tedavisi: Rozasea, cilt yüzeyinde pürüzlü bir yapı oluşturan ve aynı zamanda kişinin sürekli kızarık dolaşmasına yol açan bir deri hastalığıdır. Bunu görünümü yok etmenin ve kişinin özgüvenini geri kazanmasını sağlamanın etkili yollarından biri lazer tedavisidir. Roza için BB lazer tedavisi uygulanabilir ya da doktorun önerdiği başka bir lazer uygulamasından destek alınabilir.
- Doğru Cilt Ürünleri Kullanmak: Rozalı ciltler aynı zamanda hassas ciltlerdir. Kuru olabildikleri gibi akneli, yağlı ya da döküntülü olabilir. Bu noktada doğru cilt bakım rutininin uygulanması çok önemlidir. Piyasada pek çok gül hastalığı kremi vardır, doktorunuzun önerdiği ve cilt tipinizle uyumlu olan bir kremden ya da losyondan yardım alabilirsiniz.
- Rozaya İyi Gelen Yağlar: Eğer ilaç ya da krem haricinde bir ürün kullanmak isterseniz çay ağacı yağından destek alabilirsiniz. Çay ağacı yağı, içeriği ile rozalı ciltlerin dostudur. Cilde direkt olarak uygulanırsa hassasiyete yol açabileceğinden mutlaka direkt temastan kaçınmak ve ürünü seyreltmek gereklidir.
Vücutta Gül Hastalığı Nasıl Geçer?
Her ne kadar yazımızda sürekli yüz bölgesinde görülen rozadan bahsetmiş olsak da rozasea aslında vücutta da belirebilir. Vücudun belirli bölgelerinde nükseden roza atakları kişide kaşıntı ve yanma hissine yol açar ve oldukça rahatsız edicidir.
Vücuttaki gül hastalığını önlemek için birtakım losyonlardan destek alınabilir. Cilde uygun bir nemlendirici kullanmak ve bakımını aksatmadan yapmak önemlidir. Vücutta belirlen roza atakları için hangi kremin ya da losyonun kullanılması gerektiği bilgisini mutlaka hekiminizden alınır.
Gül Hastalığına Ne İyi Gelir?
Rozaseaya ne iyi gelir sorusunun yanıtı ile devam edelim. Beslenmeye dikkat etmek ve güneş ışınlarından korunmak başlı başına kendimize ve cildimize yapacağımız iyiliklerdendir. Zerdeçal ve zencefilin gül hastalığına iyi geldiği düşünülür. Yanı sıra muz, hindiba, kuşkonmaz gibi ürünlerin tüketiminin yanında posa ve lif bakımından zengin ürünleri tüketmek de faydalı olabilir.Probiyotik ve çinko gibi takviyelerin de rozaya iyi geldiği düşünülür. Gül hastalığına iyi gelen rutinlerden bazıları aşağıdaki gibidir:
- Beslenmeye dikkat etmek, narenciye içeriklerden uzak durmak
- Mutlaka ama mutlaka hekim kontrolünde ilerlemek
- İnternette yer alan alternatif tıp reçetelerinden uzak durmak
- Antioksidanlardan yararlanmak
- Hazır gıdalardan ya da tütsülenmiş ürünlerden uzak durmak
- Uygun cilt bakım ürünleri kullanmak ve cildi düzenli olarak makyajdan arındırmak
- Güneş kremini evde bile olsanız düzenli olarak kullanmak ve akşam olunca cildi güneş kreminden arındırmak
- Olabildiğinde stresten ve gerginlikten uzak durmak
- Sıcak ve aşırı soğuk yerine daima “ılık” olanı tercih etmek
Gül Hastalığı Hakkında Sıkça Sorulan Sorular
Konu rozasea olunca, gül hastalığı yorumları ve soruları da arama motorlarının vazgeçilmezi oluyor. Gül hastalığı hakkında sıkça sorulan soruları sizin için derledik.
Gül hastalığı kalıcı mıdır?
Gül hastalığının atakları ve ilerlemesi, etkin tedavilerle mümkündür ancak tamamen yok edilmesi ne yazık ki pek mümkün değildir.
Gül hastalığı bulaşıcı mıdır?
Hayır, gül hastalığı bulaşıcı değildir ancak genetik faktörlere bağlı olarak aile bireyinde rozasea varsa başka bir aile bireyinde de gül hastalığına rastlanabilir. Bulaşıcı değil ancak genetik faktörlere bağlı olabilir demek daha uygun olacaktır.
Gül hastalığı tedavi edilmezse ne olur?
Gül hastalığı tedavi edilmezse ilerler ve bir süre sonra kronik bir hale gelebilir. Kronikleşen gül hastalığı, kişinin yalnızca fiziksel değil ruhsal açıdan da zarar görmesine yol açar çünkü sürekli kıpkırmızı bir cilt ile dolaşmak bir süre sonra özgüven kaybını tetikleyecektir. Bazı tedavi edilmeyen rozalı cilt vakalarında durumunda kansere kadar ilerleyebildiğini söylemek de mümkündür.
Gül nasıl geçer bitkisel çözüm?
Gül hastalığına iyi gelen bitkiler elbette vardır özellikle aloe vera, papatya, meyan kökü gibi bitkiler olumlu etkiler oluşturabilir. Ancak burada önemli olan bu bitkileri ezbere kullanmamaktır. Mutlaka hekim yönlendirmesiyle tedavi yöntemi belirlenmelidir. Her ne kadar doğal kaynaklar olsa da her ciltte aynı olumlu etkiyi vermeyebilir. Bu nedenle hekim yönetimi şarttır.
Gül hastalığı ne zaman geçer?
Gül hastalığı kronik bir halde değilse, doğru bir tedavi protokolü ile 5-6 hafta içinde geçebilir. Ancak kronik gül hastalığının tamamen geçmesi pek mümkün değildir sadece mevcut atakların seyri durdurulabilir ya da azaltılabilir.
Gül hastalığı en çok kimlerde görülür?
Gül hastalığı için özellikle beyaz tenlilerde görülür demek mümkündür. Açık ten, açık göz rengi, hassas cilt tiplerinde bu tip kırmızılıkların görülme oranı yüksektir. Yaş olarak ise belirli bir skalası yoktur ancak özellikle 30 yaşın üstündeki kadınlarda görülme sıklığı fazladır diyebiliriz.
Gül hastalığı başka hastalıkları tetikler mi?
Gül hastalığı ve birtakım gastrointestinal hastalıklar arasında ilişki olabilir. Midede görülen helicobacter pylori enfeksiyonu rozaya yol açabilir. Enfeksiyonun tedavi edilmesinin ardından roza hafifleyebilir. Roza ve karaciğer ikilisinden de söz etmek mümkündür. Birtakım karaciğer sorunlarının rozayı tetiklediği düşünülse de bazı kaynaklara göre aslında aralarında hiçbir ilişki yoktur.
Rozasea lazerle geçer mi?
Gül hastalığı lazerle geçer mi sorusunun yanıtı evet olacaktır. Lazer ve ışık sistemleri ile gül hastalığı tedavi edilebilir ancak sonrasında yeniden gelişip gelişmeyeceği ya da lazerin rozayı tamamen ortadan kaldırıp kaldırmayacağı kişinin cilt tipine bağlıdır. Roza için kullanılan lazer tiplerinden birkaçı; IPL, Nd: YAG lazer ve PDL lazerdir. Yanı sıra BB lazer olarak bilinen lazer türünün de rozaseaya iyi geldiği bilinir.
Gül hastalığına hangi yiyecekler zararlıdır?
Domates, baharatlı gıdalar, acı biber, acı sos, kırmızı biber, alkol, çikolata, süt ürünleri, yoğun kafein, sıcak yiyecek ve içecekler gül hastalığı için zararlı olan ürünlerden birkaçıdır.
Rozalı ciltler hangi güneş kremini kullanmalı?
Rozalı ciltler aynı zamanda güneş hassasiyeti olan ciltler olabilir. Bu nedenle hassas ciltlere yönelik olan ve güneş alerjisinden koruyan güneş kremleri tercih edilebilir. En az 30 koruma faktörü içermesi önemlidir. Güneşe çıkmadan önce uygulanmalı ve gerekli görüldüğünde gün içinde tekrarlanmalıdır.
Önemli Not: Bu içerik yalnızca bilgi amaçlıdır; herhangi bir tavsiye ya da tedavi önermez. Olası sağlık sorunlarını önlemek ve yanlış tedavilerden kaçınmak için en doğru bilgiyi mutlaka doktorunuzdan alınız.
